Tefekkür

İkimizin Yerine

📌 Camide hoca vekalet yolu ile kurban kesimini pazarlarken “uğraşamam diyorsanız filanca vakfa verin” gibi bir tabir kullandı.
Kronikleşen bir hastalığın dışa vurumu bir kelam ile ancak bu kadar ifade edilebilir.
📌 Kendi Kur’an bilmez öğrenme ihtiyacı hissetmez ama talebelere para verir ve sorsan “talebe okutuyorum” diye böbürlenir.
📌 Kurban ibadetinin sırrından bihaber kalıp kanla etle kim uğraşacak der bir derneğe yada vakfa gönderir “verdim gitti iki üç hisse” diyerek yük gördüğü ibadetten kurtulur.
📌 Kendi kitap okumaz, derslere gelmez ama medreselerin maddi ihtiyacını karşılıyorum diyerek kendini avutur vs.
📌 İslamiyetin bireysel çalışmaya ve gayrete bina edilmiş bir din olduğunu unutuyoruz.
📌 Din adamları, bizim dairemizde ehl-i hizmet konumundaki kişiler şahsi gayreti, islami şuuru olmayan ve şahsi manevi sorumluklarını yerine getirmeyen dünya adamlarının paralarını alarak onları kurban, okuma, hizmet gibi yüklerden kurtarıyorlar.
📌 Sen üzülme kardeşim sayın esnafım incinme, bana hediye bırak bütün masrafları ben keserim, okurum, hizmet ederim ikimizin yerine…