Malumat Ehline Dikkat
📌İman ve imana dair bilgiler “malumat” yada kuru bir “iddia” olmayıp dil ile ikrar edilip kalp ile mutmain bir şekilde kabul görmüş ve kişinin haline sirayet ederek “marifet” haline gelmiş bilgilerdir.
📌Kişi bu bilgilerde bu noktayı ne kadar yakalamış ise o nisbette rahat ve iddiasız olur. Zira isbat etmesi, ikna etmesi gereken en büyük düşmanını yani “nefsini” ikna ve ilzam ettiğinden sair kişilerin ikna olmaları onun için çok büyük önem arz etmez.
📌İman ve imana dair bilgilerde “malumat” seviyesinde kalıp kalbi mutmainlik seviyesine ulaşmamış kişiler genelde asabi ve hırçın olur. Kendi nefislerini ikna edemediklerinden tevellüd eden hırçınlıkları ile anlamadıkları meseleyi karşı tarafa “bağırarak”, “zorla”, “inatla” kabul ettirmeye çalışırlar.
📌Bir düşünürün dediği gibi “bir görüş ne kadar bağırarak savunuluyorsa temeli o kadar zayıftır” sırrınca bu kişilerin ne doğruyu anlamayı ne de anlatmaya imkanları yoktur.
📌Bu tip insanlarla mesail-i imaniye konuşulmaz zira “mesail-i imaniyenin münakaşa suretinde bahsi caiz değildir”. “Mizansız mücadele olduğundan, tiryak iken zehir olur. Diyenlere, dinleyenlere zarardır”.