Tefekkür

Bir Hâdise Var Can İle Canan Arasında

📌 Cânan kelamı tasavvufta mevcudatı ve hadisatı yani her şeyi yapan ve her şeyi kâim kılan kayyumiyeti yani Allah’ı ifade eder.
📌 Bizler yani cânlar Cânan ile mevcudat ve özellikle yani başımıza gelen olaylar zemininde irtibat kuruyoruz. Farkında olalım, olmayalım Cânan ile cân arasında sürekli bir mesele var aslında.
📌 Zor olan mevcudatta müşahade ettiğimiz Cânanı hâdisat zemininde ve hadisat içinde yapmış olduğu tasarrufatında her şeyde rahmetinin izini, özünü, yüzünü görmek, her şeyde kemal-i
hikmetini, cemal-i adaletini müşahede etmek ve neticede de kemal-i teslimiyet ve rıza ile, Rububiyet-i İlahiyenin yani Cânanın icraatlarına karşı teslimiyetle, gülerek karşılamak, rıza göstermekte.
📌 Ve Yunus Emre gibi;
Gelse celalinden cefa
Yahut cemalinden vefa,
İkiside cana safa: Kahrın da hoş, lütfun da hoş diyebilmekte.
📌 Bir hâdise var sürekli cân ile Cânân arasında mesele Cânanı doğru tanıyabilmekte.