Tefekkür

Her An “Yaradılışın” Farkında Olmak

📌Kainatta bizzatihi hayat,yeşil yaprak,güzel çiçek,doğan güneş gibi güzellikleri görmek bu yaradılışı Allah’a vermek kolay. Fakat zor olan hayat gibi “ölüm”, doğan güneş gibi “batan güneş”, yeşil yaprak gibi “solan yaprak 🍂 “ taki yaradılışı görmektir.

📌Maalesef zaafı iman ile solan yaprağı yaprağın “yaprağın tabiatına ait doğal bir şey” olarak tanımlıyoruz. Halbuki hakikatta olan yeşil yaprak nasıl yaratılıyor ve onun yeşilliği Allah’a ait ve onun yaratması ile vücuda geliyorsa, solan yaprakta yaratılıyor ve solma işlemi de farklı bir yaradılış formatıdır. Haşa solan yaprak yeşil iken Allah’ın yaratıp sonra bakmayı unutması ile solan bir şey değildir.

📌Peki böyle bakmak bana ne kazandıracak?
Her şeyde Hallakiyeti yani yaratmayı gören nefsi emmarem kendinin de her an yaratılan bir varlık olduğunu idrak edip “BEN”lik damarından vaz geçecektir.

📌Kendinin her an yaratılan bir varlık olduğunu unutan nefsin nihayetsiz olan aczini fakrını kusur ve noksanının mutlak değil kısmi olduğunu zannederek onda gözüken tecelliyatı “benim özelliklerim” zannetmeye “buraya kadar benden bundan sonrası Allah’a ait “ gibi kelamlarla anonim şirketliğine girmesi kaçınılmaz olacaktır.

📌Nefsi emmare “mahlukiyetini” unuttuğu her an “Halıkiyet” dava eder “BEN” demeye başlar ama kainatta mutlak kibriyaya sahip olan Allah’tan gayri ikinci bir “BEN”e yer yoktur.