Tefekkür

Hidayet Ve Kaybetme Korkusu

📌Dinde hidayet Allah’ın tasarrufundadır. Kabiliyet ve sınıf kategorilerinin hidayet üzerinde etkisi yoktur.

📌Buna bir misal Efendimiz (asm)’ın kendisine çok yardım eden Ebu Talib’in imanı için gösterdiği çabaya binaen nazil olan “Sen sevdiğin kimseyi hidayete erdiremezsin. Ancak Allah dilediğine hidayet verir (Kasas 56) ayetidir.

📌Felsefe ise meseleyi kabiliyete bina eder. Kabiliyet neticesinde hidayet kişide sabit kalır görüşünü savunur.

📌Nübüvvete göre hidayet asla sabit değildir kişi yıllarca hidayette olup son nefeste küfür üzere ölme ihtimali vardır ki yaşanmış birçok misaller mevcuttur.

📌Kişinin hidayeti nübüvvet makamından ders aldığının en büyük göstergesi onu kaybetme korkusu taşımasıdır.

📌Nebevi makamdan alınan hidayet dersi ile kişi hidayeti kaybetme korkusu ile sürekli bir gayret içindedir. Zira bir şeyi kaybetme korkusu olan onu kaybetmemek adına korkusu kadar çalışır.

📌Eğer kişi hidayeti garanti görüp iman ve amellerini sırandılığa hasredip kaybetme korkusu ve korkunun neticesi olan ekstra bir çaba sarfetmiyorsa hidayeti bir garanti ve kabiliyetinin neticesi olarak görmeye başlamıştır ki bu şuurdaki kişinin son nefeste imanla ipi göğüslemesi zordur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir