Tefekkür

Kime Ne…

📌Keşan roman kardeşlerimizin yoğun yaşadığı yerlerdendir. Özellikle yazın her pazartesi bitmek bilmeyen düğünlerinde derslerin arka fonunda oyun havalarını şarkıları duyabilirsiniz.

📌Son derste çay arasında bir şarkıyı yüksek sesle haykırıyorlardı.

“Kime ne…” bir şeyler yapıp bir şeyler söyleyip nakarat kısmı “Kime ne.” ile bitiyordu.

📌İnsan kendini Kur’an’ın iman eğitiminden mahrum bırakınca kendini hür zannedip günahlarının kimseyi ilgilendirmediği zannına giriyor. Her koyun kendi bacağından asılır zannederek kokusunun yedi mahalleye yayıldığını yani umum mevcûdâtın hatta denizdeki balıkların kendisinden şikayetçi olduğu, arzın manevi mizanını bozduğunu unutuyor.

📌Ve bu dünyaya bir gaye ve maksat üzere gönderildiğini unutarak “kime ne …” gibi kelamlarla gafletini şuursuzluğunu ilan ediyor.

📌 insan gerçi cahil, zulmetli bir şeydir amma, öyle bir istidadı vardır ki, âleme bir enmuzec ve bir nümune olmaya liyakatı vardır. Ve bu dünyaya

ipi boğazına sarılıp, istediği yerde otlamak için başıboş bırakılmamıştır; belki bütün amellerinin suretleri alınıp yazılır ve bütün fiillerinin neticeleri muhasebe için zabtedilir. 

📌Kime ne dediğinde hesap bir mahkeme-i kübra orada kendisinden hak talep edecek davacı olacak çok mevcûdât ve  unsurlar olacaktır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir