Bilim Değil Mucize
📌 İstanbul direklerine asılmış bir reklam panosunda bir ibare dikkatimi çekti. Kullanılan slogan bu asrın vahiyden mahrum fikir ve itikadını haykırıyordu. ‘’Mucize değil Bilim’’. Gerçi reklam kullanılan figürden anladığım kadarı ile ya krem yada vücuda bakan bir bileşendi teferruatına girme imkanım şer’an olmadığı için slogan üzerinden şöyle bir tefekkür nasip oldu.
📌 İnsan varlık sahasında muhatap olduğu her varlığa baktığında her birisinin gerek yaradılışı ile gerekse yaptığı işler noktasında akılları hayrette bırakan ve karşısında aciz kaldığı birer mucize olduğuna şahit olur. O yüzden Kur’an bizi sürekli yaratılan mevcudat üzerinden tefekküre sevk eder.
📌 Bilim de bize bu yaradılışın inceliklerini gösteren ve kanuniyetini ders veren ve bize Yaratan Rabbimizin adıyla yapacağımız okumamızı daha detaylı bir şekilde yapmamızı sağlayan çok önemli ve olmazsa olmaz hükmünde ki araçtır.
📌 Amma yaradılışı görüp yaratanı unutan ve unutturan bilim hakikatın üzerini örtmek için esbabı erbab olarak gösterip bütün mucizeleri ‘’bilim’’ kılıfında basitleştiriyor ve bu metoda muhatap olanları şirke götürüyor.
📌 Bilim hakikatı açtığı ve ders verdiği sürece okuması ve uğraşması ibadet olacak bir alet iken vahiyden kopuk bir şekilde bu asırda şirke götüren ve gaflet ve küfür perdelerini kalınlaştıran bir hale gelmiş
📌 Din bilimle çatışmaz ama hali hazır bilim adamlarının itikadları ile ciddi çatışır ve çatışmakla da haklıdır. Onlar mucize değil bilim dese de Kur’an gösterir ve isbat eder ki ‘’bilim değil mucize’’