Tefekkür

Kur’an’i Bir Kabir Ziyareti

📌Çoğu zaman kabristanlara toprağa verdiğimiz yakınlarımıza “Fatiha” okumak ve toprak altındakine hiçbir faydası olmayan kabrine su dökmek veya çiçek bırakmak için gideriz.
📌Fakat bu ziyaretten elimize geçen sadece cüz-i bir sevap , toprak altındaki yakınımıza cüz-i bir rahmet, testi ile su satan ve çiçek satanlar içinse külli bir kazanç kalır.
📌Kur’an bize Tekasür Suresi’nde kabir ziyaretinin en kapsamlı ve en şuurlu şeklini ifade edip şöyle ders veriyor.
“Çoklukla övünmek yarışı sizi kabirlere varıncaya kadar oyaladı (TEKASÜR-1)”
📌Yaptığımız fiillerin tam manası ile ibadet olması için bunun Kur’an’ın dört ana konu ve öğretisi olan “Tevhid”, “Nübüvvet”, “Haşir”, “İbadet ve Adalet” esaslarına oturtulması ve bu şuurda yapılması gerekir.
📌İnsan nisyana yani unutmaya mübteladır. İnsan bu dünyanın fani olduğunu ve bize hakikatımızı unutturan dünyalıkların da hakikatte hiçbir kıymeti olmadığını ders veren Kur’an ve Hadisin onca ikaz ve uyarılarını unutur ve herkese kuyruk sallayıp kimseye yar olmayan dünyanın zahirine dalar ve ortalama 60-70 sene yaşayacağı bu dünya hayatı için ölmeyecek gibi mal ve para biriktirmeye adeta Tekasür krizine girer.
📌İşte şuurlu bir kabir ziyareti beni bu rüyadan ve krizden uyandırmak kendime getirmek için vesiledir.
📌 Kabir ziyareti bana ÖLÜMÜN HERŞEYİ SIFIRLA ÇARPTIĞINI hatırlatır.
📕 Seni intizar etmekte ve senin de sür’atle ona doğru gitmekte olduğun “kabir”, dünyanın zînetli, lezzetli şeylerini hediye olarak kabul etmez. Çünki dünya ehlince güzel addedilen şey, orada çirkindir.
📕(Mesnevi-i Nuriye/125 ) dersini verir ve beni girmiş olduğum Tekasür krizinden uyandırır.
📌Babasının veya yakınının kabrini ziyaret eden kişi mezarlıktan çıktıktan sonra ölmeyecek gibi dünyaya ve dünyalıklara mübtela olup tekrar aynı krize giriyorsa esas olan dersi almayıp yapmış olduğu ziyaret de ibadet değil sadece kuru bir insani bir ziyaret olacaktır.
📌Bizler zaafı iman ile ölenin açık kalan gözünü kapatmanın önemli olduğunu zannederiz amma esas olanın ölüm hakikatinin bizim gözümüzü açıp bu dünyanın hakikatını göstermesi olduğunu unuturuz.